Urfadan devam...Diyarbakır ve Son...

Urfa da ara sokaklara bir daldınız mı çıkamazsınız...
O kadar hoş ki..Uzun ince buram buram tarih kokuyor..
her taşa her duvara el sürmek istiyorsunuz...

Vee yine çocuklar...
Anlıyorlar tabii yabancı olduğunuzu,çekinerek ve merakla süzüyorlar sizi...

Ayaklarında terlikleri,takunyaları...
Çocukluğumu hatırlıyorum...sokakda oyunlarımızı...Buralarda devam ediyor..İmreniyorum..

Yakan top-İstop-İp atlama,mendilim köse köşe-9 taş ve daha ne güzel oyunlar...
Bizim balkon çoukları onların hiçbirini bilemeyecek...
Sahiii artık balkonlarımızda yok oluyor fransız usulü camlar balkonlar moda bu ara !!

Harrandayız...
Bir cenaze var ..Kadınlar ağlıyor ağıtlar yakıyor...

Onlar anlamıyor ne olduğunu ama annesinin mutsuz olduğunun farkında....

Dünya üzerindeki ilk üniversite...

Harran da bulunan çocuklar turistlere alışmış..Gözleri açılmş...hepsi rehberlik yapmak istiyor..
isterseniz İngilizce olarak bile yapabilirler:))

Diyarbakır da kısa bir şehir  turu yaparak bu cennet mekana geldik...

İlk kez yedim buralarda tekrar yermiyim yemek istermiyim bilmiyorum ama Kaburga dolması harikaydı...
Sonrsı İstanbul a dönüş...

Bir minik düşünceli düşünceli bizi bekler...Malum...

bu arada merak edilen kelaynak kuşlarının özelliği çok sadık bir eş olmaları:))
daha ayrıntılı bilgi buradan ulaşabilrisiniz