Hatıra kutusunda bulunan 12 Şubat 2006 pazar tarihli bir gazete sayfasından...
30 Ocak 2005 anısına....geldi buraya...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------Allahım,biliyorum ki Sen rahmetinle İbrahim'in tenini ateşe yaktırmadın.Bende İbrahim gibi sana teslim olmaya niyetlenmiş bir kulunum.Besbelli ki nefsimin Nemrutluğu ile İbrahim kadar başa çıkabilmiş değilim,görünen o ki kolayca başa çıkamayacağım.Nefsim,içimde sık sık inatçılığın ateşini körüklüyor,kalbimi kıskançlığın alevlerine savuruyor.Nasıl ki İbrahim Senden ateşi söndürmeni istememiş ama bu ateşin içinde kalarak kurtuluş istemişti.Elçin İbrahim biliyordu ki,Senin kendisine selamet vermen ateşin söndürülmesi şartına bağlı değildir.Rabbim,şimdi sana kulun ve elçin İbramin teslimiyeti adına yakarıyorum ki,beni,fıtratıma sonsuz hikmetinin gereğince yerleştirdiğin inatçılığımla ve kıskançlığımla bıraksan da,bu uygularımı benim ve eşim için "serin ve selametli"eyle.Kıskançlığın ve inatçılığın ortasından bizi mutluluğun ve sadakatin gül bahöelerine eriştir.İnatçılığımı evliliğimi yürütecek istikametli bir kararlılığa,kıskançlığımı evliliğimi koruyacak sağlam bir kalkana dönüştür...
Rabbim,biliyorum ki,Sen kudretinle Musa'nın asasının dokunduğu taşların bağrından billur sular akıttın.Ben de
musa gibi Seni suskunluğun çöllerinde aramaya çabalayan bir kulunum.Kulun ve elçin Musa'nın eline katı taşları yumuşatıp yaşlar döktüren bir asayı veriğin gibi,benim de bakışıma ve duruşuma eşimin kalbini yumuşatacak,dilindeki düğümleri açacak esrarı bahşet.Sen bana eşimin kalbinden şefkatın yumuşaklığını tattır,eşimin dilinden aşkın serinliğini taşır.Beni ve eşimi anlayışsızlığın çölünden muhabbetin denizine eriştir.Beni ve eşimi kalbimin kıyılarına erişmekten alıkoyan nefis Firavununu kendi hırsının denizinde boğ.Bize çok şeye sahip olmakla mutlu olunacağını elkin eden,daha çok tüketmekle huzur bulunacağını haykıran tüketim sihirbazlarının yalanlarını kanaatkarlığımızın yutup yok etmesine izin ver...
Rabbim, görüyorum ki, Sen ölmüş yeryüzünü her bahar yeniden diriltiyorsun. Kudretinle, kurumuş kemikler gibi ağaçları çiçek çiçek tebessüm ettiriyorsun, yaprak yaprak urbalarla beziyorsun, meyvelerce hediyelerle sevindiriyorsun. Toprağa düşüp gözlerden uzak düşmüş tohumları yeniden gün yüzüne getiriyorsun. Sen bir baharı bir çiçeği yaratır gibi kolayca yarattığın gibi, eşimin getirdiği her gülden bir bahar tazeliğinde mutluluklar yarat bana, yüzümde bir gül gibi açtırdığın her gülücükten eşimin gönlüne gül bahçelerinin ıtırını yay. Yıllar geçtikçe üzerimize çöken puslu hazanların etkisiyle unutkanlığın rüzgârında savurup dağıttığımız inceliklerimizi, kalplerimizin kuytularında unutup karanlığa bıraktığımız muhabbet sözlerimizi tohumlar gibi filizlendir, çiçekler gibi süsle, yapraklar gibi tazeleştir, meyveler gibi tatlandır...
Rabbim, biliyorum ki, Sen rahmetinle İsa’ya(as) ölüleri diriltme mucizesi bahşettin. Kalpleri ölmüş ve inançları yozlaşmış bir toplumu ihya etmek için çürümüş tenlere tazelik bahşeden tecellilerini elçin ve kulun İsa(as) üzerinden gösterdiğin gibi, bana da eşimin aşkını canlandıracak bir aşk ver, dokunuşlarıma İsa’ya (as) bahşettiğin diriltici sırdan bahşet. Eşimi sevmek ve sevindirmek için çektiğim sancıları Hz. Meryem’in sancısı gibi bir İsa’ya (as) analık edecek bereketlere sebep eyle. Nefsimize uymakla heba ettiğimiz günlerimizi Seni anmakla yeniden ihya et. Gıybetle ve boş sözle yaktığımız sevaplarımızı, tövbe ve özrümüz sebebiyle bize iade et. Ettiğimiz kötülükleri içten pişmanlıkla Sana dönme vesilesi eyle de rahmetinin dokunuşuyla iyilikler olarak hesap et...
Allah’ım, bize öğrettiğin gibi, babamız Âdem’i (as) ve anamız Havva’yı cennetten şeytanın aldatmacalarına kandıkları için çıkardın. Elbette ki bu Senin takdirindir-hâşâ şeytanın keyfine bırakılmış bir iş değildir. Biliyoruz ki, bu sayede ancak hak edenler Senin yakınlığına kavuşacaktır, iyi ile kötü birbirinden ayrılacaktır. Cennetinden sabırsızlığımız yüzünden çıkarıldık, tembelliğimiz yüzünden de geri dönemiyoruz. Rabbim, beni ve eşimi de, bu dünyadan cennete dönmek için birbirini hayra kandıranlardan eyle. Sabırsızlığımız yüzünden bizi birbirimizden uzaklaştırma. Sabır ver bana ki, eşimi muhabbetimin ve şefkatimin cennetinde ağırlayayım. Tembellikten uzak tut beni ki, eşimi hiç sebepsiz sevindireyim, hiç karşılık beklemeden seveyim..
Rabbim, kalpleri birbirine ısındıran Sensin. İzzetinle ancak kendi muhabbetine sakladığın kalbimi, hikmetinle eşimin kalbine ısındırıyorsun. Senden emanet aldığımız kalplerimizi yine Sana teslim ediyoruz; kalplerimizi karartmamıza izin verme, kalplerimizden Seni sevmeye yollar aç. Birbirimize olan sevgimizi Seni sevmekle çoğalt. Beni ve eşimi Seni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat...
Rabbim, Sen ki kulun ve elçin, her türlü sevgi ve muhabbetin sebebi ve vesilesi olan Muhammed’e (asm) kocası hakkında fısıltıyla konuşan kadının sesini işittiğini Kitabında açıkça söylüyorsun: ’’Muhakkak ki Allah… kadının sesini işitti.’’ Beni benim kendimi anladığımdan daha iyi anlayan yalnız Sensin; beni benim kendimi sevmemden önce seven Sensin. Eşim hakkında dile getiremediğim, dile getirmekten çekindiğim, yüreğimin odacıklarında tereddütle sakladığım ne kadar hayır dua varsa, Sen kabul et. Beni benim söylediğimden daha fazlasıyla ancak Sen anlarsın. Halim sana ayandır; dilimden gelen ancak bu eksik beyandır. Seni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat...
SENAİ DEMİRCİ
aramıza bloglar girmiş,kaldırıp döneceğiz.....
Sevgiyle Kalın...
çok güzel bir paylaşım canım, teşekkürler. sevgiler.
YanıtlaSilCok guzeldi okumaya doyamadim. Tesekkurler...
YanıtlaSilSeni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat Amin! canim cok guzel paylasim olmus, merakla takipcinim : )
YanıtlaSilNe kadar güzelmiş ya sevgi ve merhamet anlayış karı koca her iki tarafta da olunca aşk dolu oluyor yuvalar canım
YanıtlaSiloy oy oooooy
YanıtlaSilher duaya defalarca amin!
en sona gelipte Senai Demirci adını görünce aaa niye tahmin edemedim desemde, zevkle okudum :)
İyi ki paylaştın canım :)
Ahh canım ne güzel dualar bunlar.Senai demirci yapınca başka oluyor tabi.Paylaştığın için Allah razı olsun canımsın...
YanıtlaSilamiiinn :)
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu duaları etmek için artık çok geç. İş işten geçti bile. Sonu bekliyorum sadece. Hiç umut etmeden, yorgun, ağlayamıyorum bile.
YanıtlaSilnezihe: degılmı cok hos ..hayata gecırmek lazım
YanıtlaSilburcu sevındım begendıgınıze..
hulya her zaman beklerım:)
eda hnm: evet ıns hepımızın ole olsun...bu arada yuzuk hrıka cok tesekkurler..
e.t : degılmı:) gercekten cok hoslar bende saklıyorum yıllardır...
cahıde guzellıkler paylasılmak ıcındır:) degılmı sevgıler...
YanıtlaSilhılal: bendende bır amın daha:)
adsız mısafırım: hakkında hayırlısı olur ıns..belkıde gec degıldır..kımbılır..dua herseyın anahtarı ve ılacıdır degılmı...